KAYBOLMAMIŞ BİR YEŞİL DİVRİĞİ
ULUCAMİ İÇERİSİNDE BULUNAN TÜRBE, MİNBER, MİHRAP
TÜRBE
Büyük eyvanın solundaki odada Ahmet Şah, eşi Turan
Melek ve ailesinin kabirleri yer almaktadır. Türbe kapısının üzerinde tasavvufi
sembollerle yüklü bir motif bulunmaktadır. Motifin üst tarafı bir tabut kapağı
görünümündedir. Bir bütün halinde bakıldığında motif, kefelerinde kalplerin
tartıldığı bir terazidir. Terazinin orta denge çubuğunun birleştiği noktaya da
ayrıca bir ters kalp oturtulmuştur. Burada verilmek istenen mesaj şudur: “Biz
bu dünyadan göçüp gittik, siz de göçüp gideceksiniz. Bu dünya bir sınav yeridir
ve bunun karşılığını göreceğiniz yer ahirettir. O gün için kendinizi
hazırlayınız. Amellerinizin tartılacağı bir terazi vardır ancak bu teraziye
dünyadaki malınız mülkünüz konulmaz, teraziye konulacak şeyler kalplerinizin
içindekilerdir. İnsan dünyadayken iyilik veya kötülük, doğru veya yanlış, sevap
ya da günah gibi seçeneklerden birini işler. İnsan bunları yaparken teraziyi
dengede tutar ve kalbi de Allah'a dönük olursa ölmekten korkmasın.”
MİNBER
Dünyanın en uzun ömürlü ağacı olan abanoz ağacından yapılan minber, cami ile yaşıt olup bugün hala orijinalliğini korumakta ve kullanılmaktadır. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında yapılmış minberler arasında kündekâri tekniğinin şaheserlerindendir. Minberi yapan usta, minberin birleşim noktalarında tahta çivi, mukavemetini artırmak istediği noktalarda ise demir çivi kullanmış ve bu çivilerin başlarını da gizlemiştir. Bu minber ağaç işlemeciliğinde kullanılan dört stilin bir arada bulunduğu önemli eserlerden biridir. Genel formu ve bezemeleri itibariyle çağdaş benzerleri olmakla beraber, kabartma yazılarının çokluğu bakımından onlardan öndedir. Minber üzerindeki yazı kuşaklarında, 3’ü kitabe, 18’i de âyet ve hadis olmak üzere 21 adet Arapça metin mevcuttur. Yazılar Selçuklu Sülüsü olarak tabir edilen yazı türüyle yazılmış olup bitkisel motiflerle bezenmiştir.
Yaklaşık 12-13 yılda yapılan minberin ustası Tiflisli
İbrahim oğlu Ahmet, ismini mihrap tarafındaki onikigen yıldız içerisine
işlemiştir.
MİHRAP
Büyük boyutlu taş mihrap, kale kapısı ya da saray kapısını anımsatan biçimi ve dekorasyonu ile benzeri olmayan bir eserdir. Mihrap, sivri kemerli bir niş olup, kapılarda görülen rumi şekillerin derin ve iri silmeleriyle dikkat çekici hale getirilmiştir. Genel olarak sadelik gözetilmekle beraber mihrap içinin göz hizasından yukarı kısmı üç boyutlu olarak işlenmiştir. İşlemelerin alt kısmında ters ve içi boş kalpler, orta kısmında ters ama içi dolu kalpler, tepe noktasında ise Allah lafzının elifleri ortasına lale motifi yerleştirilmiştir. Mihrap üzerindeki bütün kalpler Allah lafzına doğrudur. Allah’a yakın olan kalplerin, Allah'ın nuru ile dolu olması, uzak olan kalplerin ise boş olarak nakşedilmesi, kul ile Allah arasındaki ilişkiyi sembolize eden bir anlatım biçimidir. Mihrabın önündeki alanın üzerinde yer alan kubbede dört küçük pencere vardır. Bunlardan üçü tan ağarırken, günün ilk ışıklarını içeriye sabahyıldızı şeklinde ulaştıran, ustaca düşünülmüş yıldız biçimli küçük pencereciklerdir.
UNESCO'nun dünya mirası listesine aldığı bu eser hakkında Evliya Çelebi'de notlarında bu şaheser için ''Methine diller kısır, kalem kırıktır'' demiştir. Bu sözleri aslında yapıyı özetler nitelikte. Anlatılacak daha birçok özelliği olan bu eseri görmeye giderek pişman olmayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder